Karavanda kış kampı yapmak isteyenler bilirler. Özgür alan olsun veya ücretli kamp alanları olsun farketmez; Havanın soğuk olduğu her yerde karavanın yalıtımı ne kadar iyi olursa olsun içeride kullandığınız su soğuk olur. Karavanda sıcak su elde etmek her zaman zordur.
En çok kadınlar bilir bu söyleyeceklerimi. Dışarısı soğuktur ama çözüm bulunur; Ateş yakarsınız veya sıkı giyinirsiniz. Bir şekilde vücudunuzu ısıtırsınız. Karavanın içi soğuktur; Elektrikli ya da sıvı yakıtla çalışan ortam ısıtıcısı kullanırsınız, hem ortamı, hem de vücudunuzu da ısıtırsınız. Her şey şu ana kadar kulağa kolay ve hoş geliyor öyle değil mi?
Peki Şimdi Ne Olacak?
Kış güneşinde ailenizle birlikte güzel bir sofra kurup, karavanınızın önünde harika bir kahvaltı ettiniz. Çay keyfinizi de yaptınız. Masadan herkes yavaş yavaş inzivaya geçtiğinde masanın toplanması ve bulaşıkların yıkanması gerekir. Aslında ilk kamp yaptığımda bu işin erkeklere ait olduğunu öğrenmiştim ama uygulayamadık. 🙂 Biraz kontrol takıntım olmasından, biraz da görev paylaşımı kurallarımıza aykırı olmasından dolayı uygulayamadık.
Görev Paylaşımı Nasıl Olmalı?
İlk başlarda karavanın içinde ve dışında her şeye koşturduğumu, kendime ayıracak hiç vaktimin kalmadığını, sanki evdeymişim gibi acele acele bir şeyleri yetiştirmeye çalıştığımı fark edip isyan bayraklarımı açtım. Çevremdeki kamp komşularıma baktığımda nedense bendeki stres hali kimse de yoktu.
Kahvesini yudumlarken kitabını okuyan komşularım, hamağında müzik dinleyen komşularımı görünce “Bu işte bir yanlışlık var.” dedim.
Biz de bir karar aldık. Karavanın içinde yapılması gereken ( tadilat yada iyileştirme işleri hariç ) ben yapacaktım. Temizlik, düzenleme, ocakta yapılacak yemekler, bulaşık gibi…
Bir liste hazırladık. Dışarıda yapılacaklar;
- Ateş yakmak
- Mangal
- Semaver yakmak
- Depoya su doldurmak
- Alışveriş yapmak
- Dışarıdaki kurulum ve toparlanma
- Karavanın dış bakımı
Uzun süredir bu anlaşma şartlarına uyarak gidiyoruz. Kahvaltı hazırlığını ben yapıyorum, masaya servisleri ve masadan karavana boşları getirmeyi de Eşim yapıyor. İyi bir anlaşma sonucu herkes kendi özel zamanını yaratabiliyor.
En Can Sıkıcı İşe Dönelim
İşte tam da burada başladı sıcak su ihtiyacım. Harika bir kahvaltının ardından bulaşıkları yıkayacağım suyun buz gibi olması ve ellerimin donmasıyla keyfim kaçtı. Hadi su ısıtıp yıkadık diyelim; Durularken illa ki çeşmeden akan soğuk suya ihtiyaç duyacaksınız. “Sabah kalktığınızda yüzünüzü buz gibi suyla mı, ılık suyla mı yıkamak istersiniz? Bir çözüm bulmalıyız!” başlıklı önerimi aileme yayınca çözüm arayışına girdik.
Bir çok karavancı ya ilk aldığında ya da sonradan elektrikli ısıtıcı veya tüplü şofben taktırarak sorunu çözümlemeyi sağlamışlar. Şofben olayı bana hem güvenli gelmedi, hem de bizim karavanımız için mantıklı bir çözüm değildi. Su hattı tek olduğu için şofben takıldığında su sadece sıcak olacak, ılıştırma şansımız olmayacaktı. Ayrıca (Bunu eksik biliyor olabilirim) şofben banyoya takıldığında sadece banyo suyunu sıcak yapıyor, mutfaktan yine soğuk su akıyor. Dolayısı ile bu da benim için istediğim çözüm değildi.
Deponun dışına cam yünü ile sarıp soğuktan fazla etkilenmesin diye bile düşündüm. Ama yine de ısınması yönünde bir işlem olmayacaktı. Bir de cam yünü olayı bana çok güvenli gelmedi. Karavan kullanan hesapları gözden geçirdik, nasıl bir formül bulabiliriz diye. Ağırlıklı olarak şofben kullanımı yaygındı.
Karavanda Sıcak Su Nasıl Elde Edilir?
Pratik ve ucuz çözümler bulmakla ünlenen eşimin aklına bir fikir geldi; Elektrikli akvaryum ısıtıcısı kullanmak. Nasıl yapabileceğimizi bana anlattığında aklıma yattı. Sonuçta balıkların suyunun ısınması için kullanıldığına göre elektrik anlamında sorun olamazdı ve sıcaklığının da muhakkak buna göre uygun bir derecede kontrollü olması gerekiyordu.
Hemen en yakın akvaryum mağazasına gidip, satıcıya fikrimizi anlattığımda haliyle şok oldu. “Hiç böyle bir kullanım için almak isteyen olmamıştı ama çok mantıklı bir çözüm.” demesiyle fikrimizi bir akla daha onaylatmış olduk.
Bizi uyardığı bazı noktalar oldu. Hemen sizlerle de paylaşıyorum.
Nelere Dikkat Etmek Gerekiyor?
Ticari bir kaygı olmadığını düşündüğüm ilk fikri, ürünün yerli üretim olmamasıydı. Çok fazla cam çatlaması, elektrik kaçağı olması gibi sorunla geri döndüğünü söylediği için önerdiği Tetra marka ısıtıcıya yönlendik.
Depomuzun derinliğine göre ısıtıcının Watt değerini belirlememiz gerektiğini söylediği için seçimimiz buna göre yaptık. Depomuz 100 litre olduğu için “200 Watt ve üzeri sizin için uygun olacaktır.” dedi. Biz 300 Watt olan modelini tercih ettik. Depo derinliğinin yaklaşık 55 santimetre olduğunu söylediğim için de 45 santimetrelik modelini almamızı önerdi.
Aşağıdaki butondan, aldığımız ürünü Trendyol üzerinden görüntüleyebilirsiniz.
Isıtıcıyı aldıktan sonraki iş montaj aşamasıydı. Montaj ile ilgili tüm süreçleri eşim kendisi yaptı. Aşağıda paylaşacağım video aracılığıyla depoyu ve ısıtıcının konumunu inceleyebilirsiniz.
Isıtıcının kablosunu depo kapağından çıkartarak koltuğun tutma yerinden de dışarıya verdik. Hatta hemen ertesi hafta yaptığımız şamandıranın kablosunu da aynı yerden geçirdik. Deponun içine bıraktığımız ısıtıcıyı vantuzları yardımı ile depo içine dik ya da eğimli şekilde yapıştırabilirdik ama biz direkt içine saldık.
Su dolduracağımız zaman fişi prizden çıkartıp suyu dolduruyoruz. Bir süre bekledikten, yani ısıtıcı suyun sıcaklığına uyum sağladıktan sonra prize takıyoruz. Bunu karavana ilk gittiğimizde yaptığımız gibi suyun bitiminde sıcak olan ısıtıcının soğuması için de yapıyoruz. Camın çatlama ihtimaline karşı yapılmış bir önlem bu.
Performansı Nasıl?
100 litrelik bir depoya sahibiz. Hiçbir zamna tamamen boş kalmıyor. Suyun biteceğini hidrofordan gelen sesten anlıyor ve hemen dolduruyoruz. Tam dolu bir depoda ısıtıcıyı çalıştırdığımızda musluktan ılık su gelmesi ortalama 30 dakika kadar sürüyor.
Suyun sıcaklığını, ısıtıcının üzerinde bulunan derece tırnaklarından kendimiz belirliyoruz. 27, 28 derece arasında bırakıyoruz ki bu sıcaklık rahatlıkla üşümeden duş da alabileceğiniz derecedeki bir ısı.
İşin Sonunda Memnun Kaldık mı?
Başlangıçta benim bulaşık yıkarken elim üşüdüğü için alınan bu aksiyon, aslında ailece hepimizin hoşuna gitti. Gece ya da sabah kalktığımızda elimizi yüzümüzü o buz gibi su yerine sıcacık su ile yıkamak güne güzel başlatıyor. Kesin bilgi.
Karavanda bulaşık yıkamak ızdıraptan, çok konforlu bir hal aldığı için ben kesinlikle memnunum.
Kamp komşularımıza önerdiğimiz bu çözümüzü sadece bizde kalsın istemedik. Çektiğimiz videoyu YouTube kanalımda, Instagram sayfamda da paylaşarak tavsiyelerimizi sunduk. İki platformda da @gezermiyizbirlikte olarak bulabilirsiniz.
Denedik, memnunuz. Neden bizim gibi kampçı dostlarımızda faydalanmasın diye düşünüp bir de burada uzun uzadıya anlatmak istedim siz değerli dostlarımıza.
YouTube kanalımıza yüklediğim videoyu da izleyerek görebilirsiniz;
