İsmim Derya. Darbe zamanı doğan çocuklardanım. Tam 80 darbesinin ardından daha sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerden birinde, gecenin tam dördünde açmışım gözlerimi dünyaya. Geldiğim dünyanın nasıl bir gelecek vereceğini hiç kimsenin bilemediği zamanlarmış.
İlkokul yıllarım Ankara’da lojman griliğinde ama sokakta oynanan yıllarda geçti. Ortaokulun bir kısmı da öyleydi. Babamın görevi sebebiyle gittiğimiz Erzincan’da devam etti lise yıllarım. Lise hayatım Kırklareli’nde tamamlandı. Test kitapları ile tanıştığım ama test çözerken de bolca roman okumaya alıştığım bir şehirdi Kırklareli. Üniversite eğitimimi ise Pamukkale Üniversitesi’nde okudum, Denizli’de. Jeoloji Mühendisiyim.
İş hayatıma İzfaş A.Ş.’de başladım. 3 yıl boyunca Marble ve Minex fuarlarında Proje Sorumlusu olarak görev aldım.
Buradaki hayatım mermer firmaları ile tanışmama vesile oldu. Sektörde meşhur olan bir laftır; “Mermer tozunu yutunca…”. Benim de öyle oldu. İş hayatı kaderim mermer firmalarında çalışmakla başladı. İhracat firmalarında operasyon görevlerinde farklı pozisyonlarda görev aldım. Kalite sistem süreçlerini yönettim. Ve yaklaşık 6 yıldır BMC Otomotiv’de çalışıyorum.
İzmir’de yaşıyorum. Eşim de benimle aynı sektörde. Ortaokula giden bir kızımız var.
Yazmak Nereden Aklıma Geldi?
Aslında hep hayalimdi. Ortaokul yıllarında çok iyi bir kitap okuyucusuydum ve okuldaki kompozisyon, tören sunumları, şiir okuma yarışmaları gibi organizasyonlara katılırdım. Hatta bu yarışmalarda aldığım dereceler de mevcut.
Yazmayı sevdiğimi o zamanlar Türkçe öğretmenim de fark etmiş ve beni desteklemişti. Lise yıllarında bölüm seçmek için girdiğimiz sınavlarda çıkan sonuç beni oldukça şaşırtmış nasıl karar vermem gerektiğini bilememiştim. İstediğim meslekler sözel ağırlıklıydı ama test sonucu sayısala yeteneğimin fazla, sözele de ilgimin fazla olduğunu doğruluyordu.
Rehberlik öğretmenlerim, ilgimin değil yeteneğimin üzerine gitmemin daha mantıklı olduğunu söyleyince rotam yeniden çizildi. Dediklerini yaptım; Sayısal seçtim ve mühendislik okudum. Yazmak hep içimde kaldı. Öyle ki iş hayatımda bile E-Postalar yazarken, sosyal hayatımda bir mesaj dahi yazarken uzun uzadıya yazdığımı bazen tatlı tepkiler alınca fark ediyorum.
Bir ara ufak ufak hikayeler yazmayı denemiş, sonra yarım bırakmıştım. Yakın zamanda bu fikrim yeniden canlanınca işte bu internet sitesini oluşturmak aklımıza geldi. Arkadaşım ile işe koyulduk. Şimdi içimden geldiğince, serbestçe ve özgürce yazabileceğim, paylaşabileceğim bir alanım var.
Bakalım bu yolda yürürken karşıma neler çıkacak ya da bu yol beni nereye götürecek…
Benimle yol almaya var mısın?